Türk Ticaret Kanunu uyarınca sicile tescilli gemiler üzerinde rehin hakkı yalnızca gemi ipoteği yoluyla kurulabilir.
Türk Ticaret Kanunu’nun deniz ticaretine ilişkin hükümlerinin temel uygulama alanı ticaret gemileridir (TTK m. 935/I). Ticaret gemisi, “Suda ekonomik menfaat sağlama amacına tahsis edilen veya fiilen böyle bir amaç için kullanılan her gemi, kimin tarafından ve kimin adına veya hesabına kullanılırsa kullanılsın ticaret gemisi sayılır” şeklinde tanımlanmaktadır (TTK m. 931). Ancak gemi ipoteği sadece ticaret gemileri için öngörülmemiştir. Özel amaçlarla kullanılan gemiler, gezinti ve spor tekneleri, bilimsel amaçlarla kullanılan araştırma ve eğitim gemileri de tescil edilmiş olmak kaydıyla gemi ipoteğinin konusunu oluşturabilirler. On sekiz grostonilatodan büyük ticaret gemileri için tescil zorunluluktur (TTK. m. 957). Tescil, gemi siciline veya Türk Uluslararası Gemi Sicili’ne yapılmış olabileceğinden bu gemiler üzerinde gemi ipoteği kurulabilir. On sekiz grostonilatodan küçük bir ticaret gemisi üzerinde gemi ipoteği kurulabilmesi ise geminin sicile tescil ettirilmiş olmasına bağlıdır. Münhasıran bir kamu hizmetine tahsis edilmiş gemiler ile donanmaya bağlı savaş gemileri üzerinde gemi ipoteği kurulamaz (TTK m. 935/II). Zira, bu gemilerin tescili söz konusu değildir (TTK m. 958). Herhangi bir gemi siciline tescil edilmeyen gemiler Türk Medeni Kanunu’nun taşınır rehnine ilişkin hükümleri dairesinde zilyetliklerinin devredilmesi yoluyla rehnedilebilirler. Yabancı bir gemi siciline tabi gemiler üzerinde de gemi ipoteği kurulması mümkün değildir. TMK uyarınca taşınırların rehnine ilişkin temel prensip, taşınırın zilyetliğinin alacaklıya devri olmakla birlikte, TMK m. 940’da teslim şartına ilişkin bir istisna tanınmış, kanun gereği bir sicile tescili zorunlu olan taşınırlar üzerinde zilyetlik devredilmeden rehin kurulabileceği belirtilmiştir. Buna paralel olarak, TTK m. 1014 (1)’de bir alacağı teminat altına almak için gemi ve payı üzerinde ipotek kurulabileceği ve sicile kayıtlı gemilerin sözleşmeye dayalı rehninin sadece gemi ipoteği yolu ile sağlanacağı hüküm altına alınmıştır.
Sicile kayıtlı gemi ifadesi, geminin ilgili mevzuata göre tescil edilmiş ve kaydedilmiş olduğunu ifade eder. Türk Ticaret Kanunu'na göre, gemi tescili Milli Gemi Sicili, Türk Uluslararası Gemi Sicili ve Yapı Halindeki Gemilere Özgü Sicil gibi sicillerde yapılır. TTK aynı zamanda yapı halindeki gemiler üzerinde de ipotek tesis edilebilmesine imkan tanımaktadır. Bu nedenle, gemi siciline kaydedilmiş olan herhangi bir gemi üzerinde gemi ipoteği kurulabilme olasılığı bulunmaktadır.
TTK madde 1015'e göre, gemi ipoteği, borcun ödenmemesi halinde gemiyi cebri icra yolu ile sattırma ve satış bedeli üzerinden alacağını öncelikle alma yetkisi veren ayni bir hak olarak tanımlanmaktadır. İpoteğin tesis edilmesi için geminin maliki ile alacaklının gemi üzerinde ipotek kurulması hususunda anlaşmaları ve ipoteğin gemi siciline tescil edilmesi gerekmektedir. İpoteğin kurulmasına ilişkin sözleşme yazılı şekilde yapılmalı ve imzaların noterce onaylanması veya gemi sicil müdürlüğünde yapılması gerekmektedir. İpoteğin tescil edilmesi, kurucu etkiye sahiptir ve alacaklı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yoluna başvurarak alacağını tahsil edebilir. İpotek, geminin tamamı veya paylı mülkiyete konu bir geminin payı üzerinde tesis edilebilir ve muaccel olmuş veya ileride doğabilecek veya şarta ya da kıymetli evraka bağlı bir alacak için de ipotek kurulabilir. Yabancı ülkede iktisap edilen gemiler üzerinde kurulan ipotekler açısından, TTK m. 1015’te özel bir düzenleme öngörülmüştür. TTK m. 1015 (5) uyarınca, yabancı bir ülkede iktisap edilen ve henüz Türk Gemi Sicili veya Türk Uluslararası Siciline tescil edilmemiş olan gemilerde bayrak şehadetnamesine şerh tescil hükmündedir. Bu kapsamda, ipoteğin bayrak şahadetnamesine şerhi ile ipotek kurulur. Geminin tescilinde ise bu ipotek sicile geçirilecek olup, sicile yapılacak olan tescil açıklayıcı niteliktedir.
İpoteğin teminat altına aldığı alacakların kapsamına ilişkin olarak, TTK’da TMK hükümlerine atıfta bulunulmuştur. Bu kapsamda, TTK m. 1018 uyarınca, gemi TMK m. 875 ve m. 876’da öngörülen alacaklar için teminat sağlar. İlgili maddeler uyarınca gemi ipoteğinin sağladığı teminat kapsamına anapara, takip giderleri ve gecikme faizi, sözleşme faizi ve sigorta primi dâhil olmak üzere geminin korunması için yapılan zorunlu masraflar girer. Gemi ipoteği, yine TMK’ya yapılan atıf uyarınca, geminin kendisi ile birlikte, eklentileri ve bütünleyici parçalarını da kapsar. Alacaklı gemi ipoteği ile alacağını güvence altına almaktadır. İpotek hakkı ayni bir haktır; alacaklıya ipotek konusu olan gemi üzerinde doğrudan doğruya, herkese karşı ileri sürülebilen mutlaklık sağlar. İpoteğin hükümleri esas olarak alacağın muaccel olması ile başlar.
Gemi ipoteğini sona erdiren nedenler Türk Ticaret Kanunu’nun 1044 ila 1053. maddeleri arasında sayılmıştır.